Beykoz çayırndaki tarihi çınarlar,Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan itibaren simgesel bir özelligi vardır.Devasa boyutlu,geniş gövdeli,yüksek dalları,iri yapraklarıyla adeta Osmanlı İmparatorlugunun gücünü,kudretini ve hakimiyetini anlatmaktadır.Dalları dahi gelişi güzel büyümez.Kendisine güveni tamdır. bir disiplin içerisinde büyür ve gelişir.Çınargiller familyasından ((platanus) cinsinden olup,çok uzun ömürlüdürler.Boyları (50 metre)ye ulaşabildigi, genişligi 10 metreye kadar ulaşabildigi, (1000) yıl yaşadıkları bilinmektedir.İstanbul'un simgesi ve FLORASI haline gelen ve İstanbul'a yakışan bir agaç türüdür.Kabukları kaynatılıp içildiginde, (böbrek iltihabı ve kum dökmeye) faydalı oldugu,kabukları ögütülüp yaraların üzerine sürüldügünde,çabuk iyileşmesine yardımcı oldugu,yapraklarınınn kaynatılıp içildiginde,(eklem agrılarına ) iyi geldigi biliniyor.Beykoz'daki Çınar agaçları (1863) yılında Padişah "Abdulaziz emriyle diktirilmiştir.Çınarlar,yagmurda kuşlara kol kanat gerer, aşıkları,gölgesinde serinletir."Gögüsü acısada Kalp barındıran,aşıkların baş harfini bu kalbin içerisine yazmasına izin veren ULU ÇINARDIR!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder